menü

13 Mart 2014 Perşembe

Bir Konu - Birkaç Farklı Görüş

   
 Bir anne olarak, bir kez daha sağlık dünyasına sorularım var.  İnternet annelerinin sohbetlerine biraz katılmak kafamın karışması için yeterli oldu. Gördüm ki, hepimiz farklı uygulamalar öğreniyoruz doktorlarımızdan. Peki acaba hangileri "doğru"?

9 Mart 2014 Pazar

Hayatın ritminde

Daha az doğa, daha çok teknoloji

Doğadan uzaklaşıp, sanayileşmenin etkileri evlerimize girdikten sonra, günlük hayatımızın ritmi de dönüşüme uğramış tabi. Şimdilerde baktığımızda; nasıl giyineceğimiz, nasıl besleneceğimiz, hangi arabaya bineceğimiz, nasıl daha "iyi" yaşayacağımız konusunda sürekli olarak yönlendiriliyoruz.

Batuşka nasıl başladı?

    Bu müzik işi nedir ve nasıl oldu da ben başladım? Müzik grubu üzerinde çalışıyorum dediğimde çevremdekiler nasıl bir etkinlik olduğunu merak ediyor ve ayrıntısı ile anlattırıyorlar. Ben de her seferinde heyecanla işin içeriğinden bahsediyorum. Sonunda, hayalimi gerçeğe dönüştürdüğüm için çok mutluyum.


Nereden nereye...

    Londra'da yaşadığım dönemde, bebek-çocuk dünyasına dair çok şey öğrendim ve ülkemizde uygulamayı çok istedim. Orada sanat yönetimi okurken, ödev gereği, çocuklarla ilgili merkezlere girip çıkmaya başladım sonra bana çok uygun geldi ve buralarda çalıştım. Gelir gelmez, bu işler için kolları sıvayacaktım sözüm ona. Fakat olmadı, nasıl bir duygu düşünce içerisine girmişsem o dönem, bana gelen ihracat pozisyonu teklifini kabul ediverdim ve yıllar geçti, bilerek sürüklendim. Özel sektörde, o şartlar altında çalışmak bana hiç uymuyordu, biliyordum ama ne yazık ki içinden sıyrılma cesaretini uzunca bir süre gösteremedim. Şu anda, o dönem için de şükrediyorum, çünkü o dönemin bana kattıklarını hala kullanıyorum.  Fakat, içinde iken olumsuz yanlarını daha çok görürüz ya, ayrılmayı çok istedim ve ayrıldım. O sene aynı zamanda, hamileliğimin 3. ayında birden bitivermesi ile hayatı ve hayatımı sorgulayışım zirve yapmıştı. Sanırım, önümde hiç bir plan olmadan, kendimi bu derece boşluğa atmamın büyük bir  sebebi de buydu. Ardından, kişisel gelişim kitaplarına gömüldüm, bir nefes terapisinden ötekine koşturdum, aile dizimleri, outlook, essence seminerlerine katıldım... zihnimin derinlerine inme konusunda bayağı bir ısrarcı oldum yani :) fakat iyi de oldu, çok şey öğrendim kendimle ilgili. Bir dolu değişiklik oldu hayatımda. En basitinden, önceden "ben anne olamam" diye ağlarken, şimdi anne olmaktan inanılmaz derece keyif aldığım bir durumdayım ve hatta bunu blog dünyasına bile taşıyorum. Anne olmak...


Müzikli oyun grubu nasıl oluyor?

    Neyse, müzik işinden bahsetmeye geri dönersek; oğlum bir yaşına yaklaşırken, "artık zamanı" dedim ve kolları sıvadım. Çoğunlukla tahtadan ve renkli gerçek müzik aletleri aldım, kumaşlar diktirdim ve daha başka başka materyaller edinerek içerik hazırladım. 0-2 yaş aralığındaki bebekler anneleri ile birlikte (ya da onlara bakan kişi ile) katılıyor bu müzik derslerine. Bebekler, annelerinin yaptırdığı hareketlerle veya karşılarındaki kişileri taklit ederek keyifle öğreniyorlar. Yani, eğlencesi bol, müzikleri tatlı, anne ve bebek arasındaki bağın yoğun şekilde hissedilebileceği, bazen hareketli, bazen dingin, sohbeti zengin, arkadaşlığı samimi, güzel enstantaneler yakalanabilecek, nitelikli 45 dakikalardan oluşuyor bu etkinlik.


Müzikli Etkinlilerin Faydaları

    Bebeklerin ritm duygusu ile doğdukları kabul ediliyor. Bunu korumaları ve geliştirmeleri için de müzik çok iyi bir araç. Hatta, günümüzde bebeklerin anne karnında bile müziğe tepki gösterdiği biliniyor ve araştırmalar gösteriyor ki, kişilik ve karakter özellikle 3 yaşından önce şekillendiğinden, bu dönemde bebeğin müzikle tanışmasının önemi büyük. Bu dönemdeki ritm, müzik, müzikli aktiviteler; bebeğin, hayal gücü, gözlemciliği, estetik duygularının gelişmesi, pozitif davranış biçimleri sergileyebilmesi, sosyal ilişkilerinin kuvvetlenmesi, hatta doğru fiziksel gelişimi noktalarında yüksek derecede katkı sağlıyor.

    Sonuç olarak ben de, müziğin bebekler üzerindeki önemini bilip, en başta kendi bebeğim için uyguladığım şeyi, çevreme yaymak, ayrıca grup sinerjisini de ortaya koyarak hayal ettiğim işleri gerçekleştirmek adına Batuşka Müzikli Oyun Grubu'nu kurdum. Bundan başka, çocuklarla ilgili daha çok projem var hayata geçirilmeyi bekleyen. Meğer ne çok şey biriktirmişim bu yaşıma kadar ve hep bir şekilde çocuklarla ilgili çalışmışım. Hepsini Batuşka çatısı altında yapacağım.  Onları da uygulamak üzere yeterli maddi ve manevi güce ulaştığım günleri görmek için sabırsızlanıyorum.


Batuşka ismi nasıl ortaya çıktı?

    Bu arada, grubun isim babası eşim oldu, Batuşka'yı yarattı. Batu isminden türemesinin dışında asıl başka bir özelliği daha var fakat ondan henüz bahsetmeyeceğim, zira yapım aşaması tamamlanmadı :P Gruba isim bulmak için çok kafa patlattım fakat bundan daha fazla içime sinen olmadı. Hele ki, ileri görüşlü Selen Yılmaz arkadaşımın Batuşka ismine yaklaşımından sonra bu isim yerleşti. Artık başlıyoruz. Derslerin nerede ve ne zaman başlayacağı ile ilgili detaylar da başka bir yazıya kalsın.  

8 Mart 2014 Cumartesi

Bir oğul

     Oğlum... Batu...bana onun annesi olma şerefini veren...vakit geçirmesi acayip keyifli...çok şey öğreten...her bebek gibi enerjisi hiç bitmeyen...sevginin ta kendisi...gözlerinin içi gülen, tanıdığı tanımadığı herkesle iletişimi konusunda şaşırtan...koşulsuz sevginin bir numaralı örneği...

     Tam olarak söylemek gerekirse, Batu bugün itibariyle 13 ay 8 günlük ve dur durak bilmeden, hiç hız kesmeden başlayıp bitirdiğimiz günler yaşatıyor bana. Benim gibi "yavaş" birine böyle "hızlı" bir çocuk geldi, çok da iyi oldu :)  başımıza gelen herşeyin bir sebebi var işte. Onun özgür gelişimi için çabalarken ben de çok şey öğreniyorum.

     Yağmur, çamur, kar, soğuk demeden her gün açık havada vakit geçiriyor Batu. Kedilerin peşinden koşuyor, köpeklere sarılıyor, kuşları takip ediyor, arkadaşlarıyla doğada çok eğleniyor. Tam bir su delisi. Deniz olsun, göl olsun, parktaki süs havuzu, yerdeki su birikintisi, küvetteki banyo suyu olsun...hiç farketmez, hepsi onun heyecanını tavan yapıyor. Televizyon yok hayatında. Reklamın değil görseli, sesinden bile uzak. Kitaplara ilgisi büyük fakat ısrarla sayfaları yırtmaya da meraklı hala, ve yine hala eline aldığı her nesneyi ağzına götürüyor. Bu kısım oldukça yorucu, hem onun merakını gidermesine izin vermek, cesaretini kırmamak hem de kendisine zarar verecek nesnelerden uzak tutmaya çalışmak gerçekten büyük dikkat istiyormuş. Babası ile boğuşma, saklambaç, her türlü aktivite onu çok güldürüyor. Müzikli ve danslı ortamlara bayılıyor. Ayağı ile tempo tuttuğu haline ise ben bayılıyorum. :)   Yemeğini kendi yemekten hoşlanıyor. Arabalara çok düşkün bu aralar. Özellikle tekerlekleri ve diğer dönebilen tüm eşya, oyuncak, materyaller onun favorisi. Yeter ki dönsün. En yakın arkadaşı Rüzgar. Parkların ve sahilin tadını birlikte çıkarıyorlar. Yalnız bu aralar karşılaştığım şu; Rüzgar bizim eve geldiğinde, Batu kendi oyuncaklarını onunla paylaşmak konusunda  büyük zorluk gösterdi. bakalım bunun için neler yapabiliriz bir araştırmak lazım.

     Her anne gibi çocuğumdan bahsetmek keyifli. Aslında, ara sıra da olsa, Batu'ya hitaben yazdığım bir not defteri var fakat bu blogda da ondan bahsedeceğim. Sonuçta anneliğin keyfine onunla varıyor ve bebek dünyasını onun sayesinde daha fazla irdelemeye başlamış bulunuyorum.

7 Mart 2014 Cuma

Başlıyorum

Müzik grubu için çalışmalar son hız devam ediyor.
Bebekler ve annelerine özel çok keyifli bir içerik hazırladım  :)
Ayrıntıları kısa bir süre sonra yayınlayacağım.

Böylece de bu bloga başlamış oldum.
Annelik sürecimde başımdan geçenleri, öğrendiklerimi de bu platformda yazma niyetindeyim.
Ne kadar sıklıkta yazabilirim, devam eder miyim bilmiyorum. Sadece, şu an başladım!  :)