menü

  • Ana Sayfa
  • Batuşka'nın Hikayesi
  • Müzikli Oyun Grubu
  • Oyun
  • Ruh&Zihin
  • Doğa
  • Ben&Ailem
  • Annelikte Keşkelerim
  • Sağlık
  • Sizin Notunuz
  • Şarkı Köşesi

    1 Mayıs 2016 Pazar

    BAYRAM GIBI BAYRAM

    Bir adam varmış... Çok çalışan bir adam... Bu ülkenin çocukları iyi olsun diye büyük hayaller kuran ve yaratan bir adam... Bazı insanlar vardır ya, büyük izler bırakırlar... bu dünyayı yaşanır kılan izler...
    Onu bilirdim, okurdum, saygı duyardım ama bir şey itiraf edeyim, böyle büyük bir saygınlık yarattığını ilk defa gördüm, hissettim.

    Uzun zamandır ziyaret etmek istiyorduk o çiftliği, çocuk bayramı vesilesi ile haydi deyip düştük yollara. Çengelköy'den Çatalca'ya 1saat 50 dakikalık yolculuğumuzdan sonra "iyi ki geldik" dedik.
    Karşılaştığımız insan seli bizi duygulandırdı. Otoparklar dolu, 2km boyunca arabalar park etmiş, herkes, yollarda ve "çocuk cenneti" yazılı kapıya ulaşmaya çalışıyor.

    Bayramda en çok etkilendiklerim:


    Etkilendiğim bir ayrıntı şu ki, bu kalabalığın içinde her şey çok düzenliydi. Muazzam bir kalabalık düşünün, her karede bir dolu insan, fakat bu kişilerin son derece saygılı olduğunu düşünün. Hiç rahatsızlık vermedi kalabalık. İstanbul'da alışık olduğumuzun tersine herkes çok nazikti. Sigara içen sayısı bile çok azdı, 2 kişi gördüm sadece.

    Herkes sıra ile hareket ediyordu. Kimse kimsenin önünden bir şey almaya, önce olmaya çalışmıyordu.

    Ortam çok doğaldı. Çimenler, ağaçlar... duvarları boyayanlar, kocaman arazide uçurtma uçuranlar...



    Organizasyonun en önemli tarafı :



    Çocuklar için oluşturulmuş bir sürü istasyon vardı. Farklı atölyeler... İşin en harika tarafı : ortada elinde mikrofonla sunum yapan, çocukları eğlendirmeye çalışan kişiler yoktu. Animatörler yoktu. Kuru gürültü yoktu. Sadece farklı köşelere konuşlanmış farklı atölyeler vardı. Çocuklar için fırsatlar sunulmuştu ve her çocuk dilediği köşede, dilediği zamanda o etkinliği gerçekleştiriyordu. Çocuklar özgürdüler.  Gerçek bir oyun alanı.



    İşte binlerin akın ettiği bu harika yere, harika bayramlara, medeni bakış açısına, gerçek çocuk mutluluğuna vesile olan o adam Aziz Nesin. Eşinin desteğiyle, kendi parası ile Nesin Vakfını kurmuş.

    Nesin Vakfı'nda 30 yılı aşkın süredir mutlu çocuklar büyüyor. Şu anda 43 öğrenci var. Kurulan sistemin en hoş tarafı da, kimse bu çocuklara "haydi büyüdün artık, hoşçakal" demiyor. Nasıl ki, standart bir aile, çocuğu üniversite bitirince, "haydi güle güle" demiyor, iş bulana kadar, kendi evini kurana kadar onu kendi evinde tutuyorsa, Vakfın öğrencileri de öyle. Kendi hayatlarını kurana kadar orada kalabiliyorlar.

    Sevgili okuyucu,
    Vakfın sitesini incele bence. Uyarsa, gidip ziyaret et. Gönlünden ne koparsa bağış yap ya da Nesin Yayınevi'nden bir kitap al. Alalım ki, aydın çocuklar büyüsün, yapalım ki, gülsün çocuklar, ülkemiz zenginleşsin. Bu dünyaya, çoğunluğa etki edecek bir iz bırakamıyorsak, yapanlara yardım edelim.

    http://www.nesinvakfi.org/index.php

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Aziz_Nesin#.C3.96d.C3.BClleri

    https://nesinyayinevi.com/


    Hiç yorum yok :

    Yorum Gönder