menü

  • Ana Sayfa
  • Batuşka'nın Hikayesi
  • Müzikli Oyun Grubu
  • Oyun
  • Ruh&Zihin
  • Doğa
  • Ben&Ailem
  • Annelikte Keşkelerim
  • Sağlık
  • Sizin Notunuz
  • Şarkı Köşesi

    1 Temmuz 2015 Çarşamba

    BU YAZIYI OKUDUKTAN SONRA UYKU EĞİTİMİNE NASIL EVET DERİM?

    UYKU EĞİTİMİ
    Sarah Ockwell Smith...Bu kadının, uyku eğitimi ile ilgili bu yazısını okuduktan sonra uyku eğitimi'ne nasıl evet denir?

    Şöyle bir düşününce...yüzyıllardır kadınlar içgüdülerine göre hareket etmişler ve günümüz dünyasında buna bin türlü müdahale var.


    Amaç:Nazikçe büyütmek
    Çocuk ilk nasıl isterse öyle olsun, onu dinleyelim, o bize doğrusunu söylüyor.
    Şimdi bu yazıyı Türkçe'ye çevirerek aşağıya kaydediyorum. Uzun ama okumaya değer.



    Bir çok anne ve uzman bebeklerin kendi kendilerine uykuya dalması konusuna adanmışlıkla çalışıyorlar. Bebek kendi kendine uyumayı öğrendikten sonra gece kalkmaları bitecek diyorlar, hatta, bebeğin bunu mümkün olduğu kadar erken öğrenmesi, onun kişiliği, sağlığı açısından hayati öneme sahip diyorlar.

    Peki, böyle bir şeyin gerçek olmadığını söylesem?

    Kendi kendine uykuya dalma, çeşitli tekniklerle bebeğe öğretilebilecek bir şey değil.
    Gelişimsel bir aşama.
    Yani, yürümek, konuşmak gibi. Nasıl ki, her çocuk farklı zamanlarda ve vakti geldiğinde konuşuyor, yürüyor, uykuya dalma da böyle. Çocuğun beyni hazır olmadan ona bir şey öğretemeyiz. Uyku eğitimi teknikleri ne derse desin.

    Bir çok konuda olduğu gibi, kendi kendine uykuya dalma meselesi pazarlama tekniklerinin bir parçası olarak büyümüş.



    DUYGU DÜZENİ

    Örneğin, kabus gördünüz: o anki korkumuzu nasıl yeneriz? Işığı açar, yatakta ve güvende olduğumuzu hemen hatırlarız. İzlediğimiz bir filmde rahatsız edici bir sahne olduğunda, gözlerimizi kapatır veya kanalı değiştiririz.


    Duygu yoğunlukları ile başa çıkmada 3 eylem var.
    SAVAŞ-KAÇ-YANAŞ

    Savaşmak ve kaçmak belirgin.
    Peki yanaşmak?
    İşte bu bebeklerimizin yaptığı bir şey. İhtiyaç duyduğunda, kendisini en güvende hissettiği yerde istemek, yani annesinin kollarında. Çünkü savaşmak ve ya kaçmak için henüz yeterli derecede gelişmiş değiller. Bu da çok normal.

    Çoğu uzman der ki, bebeğin karnı tok, altı temiz, gazı çıkmış ise bırak kendi kendine uyusun.Bu noktada onların duygusal ihtiyaçları çok aza indirgenmiş durumda. Neden bunları yok sayalım?

    Bebeklerin beyinleri kendi duygusal düzenlerini sağlamaları için uygun aşamaya gelmeli.

    ÜÇLÜ BEYİN TEORİSİ

    Yenidoğan bebeğin beyni yetişkin beyninin çeyreği kadar. Beyincik ya da arka beyin denilen kısım, en gelişmemiş kısım fakat yaşamın yarısı ve özellikle ilk senesi boyunca hızlı gelişmeye devam edecek kısım. Bu bölüm yaşamsal konularda önemli; ısı ayarı, sindirim, nefes alma ve temel duygular.

    Limbik sistem, bizim hisseden beynimiz. Yaşamın ilk 3 yılında gelişmeye devam ediyor. Duygularımızdan ve başkaları ile ilişkilerimizden sorumlu kısım.

    Son olarak, neokorteks, bizim düşünen beynimiz, tüm çocukluk yılları boyunca hatta yirmilerimize kadar gelişmeye devam ediyor. Eleştirel, analitik ve rasyonel düşünme ile ilgili bir bölüm.

    Kendi kendine uykuya dalma konusunu düşünürsek...Bu iş beynimizin hangi bölümünü ilgilendirir sizce? Bunun için, duygu düzeninin oluşması için beynimizin hangi kısmının gelişmiş olması beklenir?

    Öncelikle beyincik! Savaş ve kaç mekanizmalarının işlemesi ve yaşamsal mücadele bu bölümde.
    Limbik sistem de önemli. Çünkü, duygularımızı anlamamız, onları kontrol etmemiz, sakinleşmemiz için bu bölümün gelişmiş olmasına ihtiyaç var.

    İçinde bulunduğumuz durumu analiz edip, duygularımızı yönlendirmemiz için de neokorteks bölümüne ihtiyaç var. Yani, korku filmi izlerken, çok korktuğunuz o anda, zihniniz şunu der "hey sakin ol, bu yalnızca bir film".

    Kendimizi yatıştırmak için beynin bu bölümlerinin gelişmiş olmasına ihtiyaç var.

    Bebek beyinlerinin neokorteks bölümü özellikle gelişkin değil!
    İşte geldiğimiz nokta :

    Bebeklerin kendilerini sakinleştirmeleri fiziki olarak mümkün değil!



    PEKİ UYKU EĞİTİMİ VERDİĞİN ZAMAN NE OLUR?

    Bazılarının, "sen yanlışsın, uyku eğitimi gerçekten işe yarıyor" dediğini biliyorum. Fakat, uyku eğitimi verince gerçekte ne olduğuna bir bakalım :

    Uyku eğitimi, kontrollü rahatlatma, kontrollü ağlatma, ağlatma, aralıklı rahatlatma, kontrollü yatıştırma, kademeli geri çekilme, yatır kaldır...hangisini derseniz deyin, ( hepsi özünde aynılar ve aynı niyetle varlar) bebeğinize gerçekten kendi kendine uyumayı mı öğretiyorsunuz? Hayır. 5yıl ileride bir beyne sahip dahi çocuğunuz yok ise, cevap hayır!

    Gerçekte ne oluyor?

    Çok temel birşey gerçekleşiyor. Beyincik savaş ve kaç'ı bilmiyor. Stres hormonları artınca bu mekanizmaları çalıştıramıyor, onun yerine donduruyor! Dr Sears buna sistemi kapatma sendromu diyor.

    Yaşamını devam ettirmek için donduruyor. Ağlamanın işe yaramayacağını biliyor.

    Uyku eğitimi sırasında sakin görünen bebeğin aslında hormonlarının nasıl olduğunu gösteren bu araştırmaya bakabilirsiniz.

    Uyku eğitiminin vaat ettikleri oldukça zarar verici olabilir yani. Tam olarak kimse araştırmıyor çünkü bunlar aynı zamanda çok etik konular da. Fakat, bu teori oldukça rahatsız edici.

    Fiziken tamam diyelim, peki psikolojik riskler var mı?

    Yaşamın ilk yıllarında her ne oluyorsa, çocuğun beyin gelişimi için yaşamsal öneme sahip. Ebeveyn olarak bir bireyin gelişiminde mimarsınız.

    Limbik sistemin ilk 3 yılda gelişmeye devam ettiğini hatırlayın. Bu sistem beyin çıkıntısını da (davranışsal düzeni ile ilgili ) içeriyor, ve sizin bebeğinize ilk yıllarda gösterdiğiniz anaçlık ile bu bölümün gelişimi arasında ilişki var. Bunu anlatan araştırma şurada.  Aynı şekilde, amigdal bölümü de öyle.

    KENDİ KENDİNİ SAKİNLEŞTİRMEYİ ÖĞRETMENİN GERÇEK YOLU : 

    Beyin çıkıntısı ve amigdal bölümleri davranış ve duygu düzeni açısından önemli. Bebekken henüz gelişkin değil. Bunları geliştiren ise sevgi ve şefkat ve besleme ve koruma = anaçlık
    Yani, bebek ne zaman nasıl isterse, onun isteğini mümkün olduğunca karşılamak gerekli davranış ve duygu düzeninin iyi gelişmesi için. 

    Bir bebeğe kendi kendine sakinleşip uyumayı öğretmek mümkün mü?

    Hayır!

    Bunu sağlamak için en iyi yol nedir? Bebek seni çağırdığında, onu kucağına al, sarıl, ona cevap ver, bu şekildeki yaklaşımın uzun vadede etkisini gösterecek !Biliyorum bir bebeğe bakmak büyütmek kolay değil. Uykusuzluk halleri çok zor. Fakat geleceği şekillendiren bizleriz. Sorunlarla başa çıkma yöntemlerini yine bebeklerimizden öğreniyoruz. Uykusuz bebekler için yöntemleri bu blogda diğer makalelerde araştırabilirsiniz.

    Kendi kendine sakinleşme bebeğe öğretilebilecek bir şey değil, bu, bebeğin beyni yeterli gelişinlik düzeyine geldiğinde oluşacak bir davranış, - hızlandırılamaz.. fakat bebeğinize gerekli şefkati verdiğinizde, ona bu gelişim için en iyi şansı vermiş oluyorsunuz.
    Sarah


    NOT: ÇEVİRDİĞİM MAKALENİN ASLI ŞURADA
    http://sarahockwell-smith.com/2014/06/30/self-settling-what-really-happens-when-you-teach-a-baby-to-self-soothe-to-sleep/

    Karar size kalmış. Karşıt teoriler her zaman var. Fakat Sarah'ın dediği gibi, "bu teorinin varlığı yeterince rahatsız edici". Böyle bir teori varken, uyku eğitimine evet demem mümkün değil.
    Sonradan çıkan yaklaşımlar yerine, eski zamanlarda uygulananları tercih ederim. Batu küçükken ben de denemedim değil. Denememin daha ilk dakikasında içimdeki ses hayır dedi. İçimdeki sese güveniyorum.

    Sevgiler
    Burcu







    4 yorum :

    1. ilginç bir yazı olmuş..:)
      süpermiş..
      http://zoomlabakalim.blogspot.com.tr/

      YanıtlaSil
      Yanıtlar
      1. Teşekkürler. Yazıyı ben de çok ilginç ve ikna edici buldum ve Türkçe'ye çevirip siteme koymak istedim.

        Sil
    2. Yazı gerçekten farklı bir araştırma olmuş. Ellerinize emeginize sağlık

      YanıtlaSil